AŞIKLAR ATIŞMASI

Gönderen: Admin Tarih: 14 Aralık 2010 Salı
Şiirlerimiz  ZEMMANLI’YA
Bu sinek sesi de nerden geliyor
İşiten oldu mu sormaya geldim
Sesi de çıkmıyor vız vız ediyor
Pat patı başına vurmaya geldim

Tıkanmış nefesi dili dışarıda
Yapışmış karnına, belli ki zorda
Bu mu güleşecek bizim Oğdarda
Üfrükle yerlere sermeye geldim

Aklını başına topla Temeli
Yeğenim birazcık delidir deli
Sardı mı kündeye çatlatır beli
Sana bu haberi vermeye geldim

Başkente laf atma bak üzülürsün
Burada öksürsem orda ölürsün
Anyayı Konyayı şimdi görürsün
Olmayan beynine girmeye geldim

Kelimden başladın göbekten daldın
Pazuyu görünce orada kaldın
Abdestin varmı ki ağzına aldın
Leğeni ibriği vermeye geldim



Battı mı gözüne başımın keli
Zemmana bedeldir saçımın teli
Kırkdokuz senedir onun bedeli
Çileyle, sevinci karmaya geldim

Başkentin rüzgarı çetindir böyle
Kendine pek fazla güvenme öyle
Sözünü ölçerek, tartarak söyle
O düşkün çeneni germeye geldim

Havalar soğudu üşütmeyesin
Çıkmıyor zaten hiç, kesilir sesin
Oyalan, oyalan geçsin hevesin
Pilli arabanı kurmaya geldim

Muhabbet edelim coşsun gönüller
Yalanı gıybeti unutsun diller
Alındı karlarda verdiğin güller
Zemmana gönlümü vermeye geldim.

SEDAT AYAR



Biri yel çıkmadan harman savurur
Biri boş teknede hamur yoğurur
Bilmezler yarınlar neler doğurur
Harmanda yel olup esmeye geldim
Biri yek başına atıp tutuyor
Biri derya olmuş balık yutuyor
Meydanı boş bulmuş nara atıyor
Ocağa ateşi sürmeye geldim
Mühendis inceden hesabı yapar
Rakip olanların rotası sapar
Dokunmayın ona yüksek volt çarpar
Pehlivana yağı sürmeye geldim
Gönüllerde tahttır oğdar sevdası
Oradan yetişir duygunun hası
Er meydanlarında yoktur tasası
Ustalara selam vermeye geldim

OSMAN AYDEMİR

..........sahte pehlivanlara.....

Duydum ki muhendis bak olmuş şair
Kim neler öğretti ? sormaya geldim
Toy bir ata binip, olmuşsun mahir
Seni bu meydanda yormaya geldim

teyfik Beyim niye verdin ayağı?,
Kabadayılık da yaptın bayağı
Şimdi yiyeceksin meydan dayağı
Kalemimle sana vurmaya geldim


Heceyi saymadan, mısralar düzme
Sular boz bulanık, sakın ha yüzme
Sana dostum dedim, gel beni üzme
Yarana merhemi, sürmeye geldim


Gönlüm, heceyi de seni de sayar
Dost deyip en güzel köşküne koyar
Nasihatım sana et sedat ayar
Saat gibi seni kurmaya geldim

Usta sandım hayran kaldım diline
Sen söylerken biraz baktım keline
Çok üzüldüm de şu terleyen haline
Oyalı bir mendil vermeye geldim

usta ile muhendis gelirmi bi araya
Boş meydandan efe böyle çıkarya
Bir görünsem pozum seni yıkar ya
oğdarda çöpera germeye geldim

Başkentten esersin yel etki etmez
kuru kurun suyu olsan bil etki etmez
Dev olsan ne yazar, fil etki etmez
Taşlayıp, kafanı kırmaya geldim

Dermanın tükendi burada bitir
Son duanı yap da nefesi yetir
Kefene girmeden, şahadet getir
Er kişi deyip de durmaya geldim


muhabbet burdadır dostlar kırılmaz
inşallah ustatlar bana darılmaz
temel tipi gibi eser durulmaz
kara kışta bir gül vermeye geldim

TEMEL